Hayatımın mahfolmasından korkarım ben en çok. Yaptığım hatalarla hayatımı mahvetmekten korkarım. Büyük hatalar yapmaktan korkarım. Yaptıklarımdan pişman olmaktan korkarım. Sınavlarda çalışıp çalışıp kazanamamaktan, hayal kırıklığına uğramaktan korkarım. Hayatı tam anlamıyla yaşayamamaktan korkarım.
Korkularımdan korktuğum için korktuklarım başıma gelir hep.
Sakince bir önceki cümleyi tekrarlıyoruz tane tane.
Korkularımdan – korktuğum için – korktuklarım – başıma gelir hep.
“Nasıl ya?” der gibi bakıyorsun telefona. Okumaya devam edersen anlayacaksın.
Telefon modemle arasında bir bağlantı kurar ve biz bunu göremeyiz. Aynı şekilde evrende de insanlar ve olaylar arasında bir enerji vardır. Göremediğimiz ancak hepimizin bağlantılı olmasını sağlayan bir enerji.
Ve korkularımız mutluluğumuzdan daha büyük enerji oluşturuyor. İnsan bilinçaltında engel olmadığı sürece odaklandığı şeylere enerji yüklüyor. Enerji odaklandığı şeyde büyüyor ve başına geliyor. Mesela çok istediğiniz bir şey başına geldiyse bu ona odaklandığınız içindir.
Gelelim korkulara. Korkular normal mutlu hayallerimizden daha büyük enerji alanına sahip. Korkularımıza odaklandıkça ya da korkularımızı kabul etmeyip onlardan kaçtıkça korkularımız büyüyor. Büyüdükçe o korkuları hayatımızda yaşama ihtimalimiz artıyor.
Bugüne kadar yaşadıklarınızı gözünüzün önünden bir geçirirseniz eğer, her zaman korkularınızın bir şekilde başınıza geldiğini görürsünüz.
Peki ya ne yapmalıyız bu korkulardan arınmak için?
Bir kitap okudum hayatımı değiştirdi. Sizinle de paylaşmak istiyorum. Bircan Yıldırım’ın Hayat Cesurlara Torpil Geçer. Yazar korkulardan arınmak için bir uygulama vermişti. Onu paylaşacağım sizlerle.
Korkularınızı özgürleştirmeniz, onlardan kurtulmanız için kağıda dökmeniz gerekiyor.
Kırk defa ağzımızdan derin nefes alıp veriyoruz (diyaframdan). Ardından korkularımızı bir kağıda yazmaya başlıyoruz. Yazdıkça çoğalıyorlar zaten. Yazdıkça rahatlıyorsunuz. Ve farketmeden o korkulardan özgürleşiyorsunuz. Bu konuyla ilgili bir kaç uygulama daha paylaşmayı düşünüyorum. Takipte kalın.
Şimdilik;
Korkun, yazın ve özgürleşin!