Herbirimiz belli başlı özellikler üzerine doğarız. Bu özelliklerin bazılarını değiştirme yetisine sahip olsakta bazılarını değiştirme şansımız yoktur. Bu özellikler aile yapısı, bulunulan çevre, genetik yatkınlıklara göre şekillenmektedir. Ve yine bu özellikler çerçevesinde yeteneklerimiz gelişir ve tabii her konuda yetenekli olmamız mümkün değildir. İstediğimiz bir konuda başarısız olmamız durumunda da kendimizi yetersiz ve kusurlu hissederiz lakin bu hisse kapılmak bizi karamsarlığa ve dolayısıyla da gerçekten başarısız olmaya sürükler bunun yerine kendi eksiklerimizi farketmek, kusurlarımızı bilmek, bunları kabullenmek kendimize iyilik yapmanın ilk kuralıdır.
Peki, ama Nasıl?
Kendine Merhamet
Herkesten ve herşeyden önce “kendimize” merhamet etmeliyiz. Beşeriz ve istediğimiz her şeyi başaramayabiliriz. Bu bizim kusurlu veya eksik olduğumuzu göstermez dolayısıyla kendimize acımasız olmamalıyız. Eğer herhangi bir alanda çiçeklenemiyorsak belki de toprağımız o alan değildir.
Bedeninize Saygı Duyun!
Fiziksel olarak herbirimiz birbirimizden farklıyız. Boyumuz, kilomuz… Her özelliğimizle hepimiz kendimize özgüyüz. Kendi bedenimizin farkına varıp sınırları çerçevesinde hareket etmek kendimizi kusurlu hissetmenin önüne geçer.
Güzellik Algısı
Toplumun dayattığı güzellik algısınınkalıbında olmamak kendimizi kusurlu hissetmemize neden olabiliyor bazen. Bu tamamen yanlış bir algıdır. Her insan olduğu gibi, kendini en iyi hissettiği şekliyle en güzeldir.
Kendini Kimseyle Kıyaslama!
Herbirimizin yaşantısı, hikayeleri, gelişim süresi birbirinden farklıdır. Örneğin; bir matematik problemini kimimiz çok çabuk anlayıp çözebilirken kimimizin anlaması biraz zaman alabilir yahut bir arkadaşımızın boyu uzun olduğu için daha hızlı koşması ve sizin koşamamanız sizin kusurlu veya yetersiz olduğunuzu göstermez. Bu yüzden kendinizi kimseyle kıyaslamayın siz kendi önünüze bakın ve kendi gelişiminize odaklanın.
Hedefe Giden Yolu Çiçeklendir
Herbirimizin hedefleri, hayatında başarmak istedikleri var lakin bu hedefe giderken sonuç için acele etmek, hemen sonuç almayı beklemek bizi hüsrana uğratabilir. Bu hüsranda kendimizi yetersiz ve kusurlu hissetmemize yol açar. Bir toprağa herhangi bir çekirdek koyduğumuzda onun filizlenmesi için çok uzun süre beklememiz gerektiği gibi hedeflerimiz için çabalarken de sonuç için beklemeli ve süreci bizim için eğlenceli hale getirmeliyiz.
Olduğu Kadar…
Mükemmelliyetçi tavır takınmak da bizi kısmen başarısızlığa götürebilir. İstedimiz bir şeyi tamamen başaramayabiliriz bazen ama bu demek değildir ki biz yetersiz ve kusurluyuz. Diyelim ki balık tutuyoruz ama diyemeyiz ki ben bu denizdeki tüm balıkları toplamazsam asla balık tutmam. Nasibimizde ne kadar balık varsa tutar gerisi için tevekkül ederiz ve eksiklerimizi değil elimizdekileri görmek asıl başarıdır esasında.
Dolayısıyla şuan eksik ve kusurlu olduğumuz yanlarımızı düşünüp dövünmek yerine halihazırda elimizde olan yeteneklerimizi göz önünde bulundurarak nasibimizdeki balıkları toplama vakti.
instagram sayfamız