Biz mi Beynimizi Yönetiyoruz, Beynimiz mi Bizi Yönetiyor?

Savaşmayı bırakmak. Uğruna zamanınızı ve enerjinizi verdiğiniz bir sorununuz için savaşmayı bırakmak. Bu hayat yolcuğunda, yaşamaya dalıp giderken, akıntının tersine yüzdüğümüzü unutuyoruz. Durup düşününce farkediyoruz bunu. Belki sorunu çözmek için savaşmayı bırakmak ve kabullenmek gerek. Sorunu büyütmek yerine olduğu gibi bırakmak. Bazı sorunları nasıl kafamızda büyüttüğümüzü, tekrar tekrar düşünüp çıkmazlara girdiğimizi  fark etmeyebiliyoruz. Bu beynin karar mekanizmasının nasıl çalıştığını gösteriyor bize. Beyin bizden ayrı, bize hükmeden eden bir güç. Biz beynimizi değil o bizi yönetiyor. Sorun ve çözüm odaklı çalışan bir sistem. Çözümler yanlış çıkınca tekrar tekrar yapıyor hesaplamaları ve bu bizi çok yoruyor. Her sorunun bir çözümü, bir yolu olmayabilir ve maalesef beyin belirsizliği sevmez, belirsizlik anlarında tehlikede hisseder ve  hemen çözüme kavuşturmak ister her şeyi. Bunların farkında olmak, yaptığımız ve düşündüğümüz her şeyin elimizde olmadığını bilmek bile, sorunlarla hunharca savaşmayı bırakmak için yararlı olabiliyor. Bazen çıkmazlara girdiğim zamanlar olunca hatırlatırım kendime:  sanırım şu an beynim bana oyun oynuyor, şu anki durumu çok da abartmamalıyım diyorum. Bu dengeyi kurabilmek için beynimizin ve bize yaptırabileceklerinin farkında olmak gerekiyor. O yüzden uğruna zamanınızı ve enerjinizi verdiğiniz,  içinden çıkamadığınız şeyler için bir süre savaşmayı bırakın, bırakın zaman geçsin üstünden, sizde demlenin, yaşadıklarınızda demlensin. Sonra dönüp baktığınızda belki her şey daha kolay daha anlaşılır hale  gelir. Belki sorun olmaktan çıkmıştır belki de çözüm sadece zamana bırakmaktır.