Hayatınızda en güçlü olduğunuz an hangisidir? Elbette ‘’şimdi’’ dir. Çünkü sadece şuan hayatınızın gidişatınızı değiştirme imkanınız elinizde. Ne geçmiş, ne gelecek değil ‘’şimdi’’de.
Ne kadar süre anda odaklı kalabiliyoruz? Aklımız ya geçmişte, ya hayallerde ya da bizi oyalayan sayısız meşguliyetlerde. Sizde bu durumdan muzdaripseniz gelin kendimize bir iyilik yapalım ve şuanda kalmayı öğrenelim. İşte bunun için bazı çözüm teknikleri;
1) Gününüzü Planlayın
Plan yapmadan başarılı işler ortaya çıkartabilir misiniz? Basit yaşıyorsanız belki mümkün. Ama büyük yaşayacaksanız bu imkansızdır. En büyük işler mutlaka detaylı planlarla ortaya çıkar. Çünkü plan belirsizliği ortadan kaldırır, zamandan ve enerjiden tasarruf sağlar.
2) Bilincinizi Genişletin
Descartes’in ‘’Düşünüyorum, öyleyse varım.’’ sözünü pek çok kişinin duyduğunu varsayıyorum. Bu söz tam da bilinçle ilgili. Kendinizi gözlemleyin. Hayatınızdaki kişileri, rolleri, sorumlulukları, yaptıklarınızı gözden geçirin. Benlik bilinciniz daima açık olsun. Kendinizi ne kadar görebilir, duyabilir ve hissedebilirseniz bilinciniz o denli açık olacaktır. Ancak bilincinizi ne kadar çok işe, olaya, duruma bölerseniz algınız da o kadar kapanacaktır ve Descartes’in yıllar yılı bilinen sözü ‘’Düşünüyorum öyleyse varım; üşeniyorum, öyleyse yarın.’’ olarak evrilecektir. 🙂 O halde daha bilinçli hale gelmek, şuanda şimdiki tek bir işe odaklanmakla mümkündür.
3) Bölünmeyi Engelleyin
Bölünme şimdiyi verimli yaşamanın önündeki en büyük engeldir. Sizi işinizden neler alıkoyabilir bir düşünün. Bulaşıkların yıkanması mı? Son teslim tarihi yaklaşan ödeviniz mi? Telefonunuza gelen bildirim mi? Yoksa paylaştığınız story nin kaç kez, kimler tarafından görüntülendiği merakı mı?
Tam odaklanmışken yeni bir işle ilgilenmek için ara verirseniz dikkatinizi kaybedersiniz. Her defasında yarım kalan başka bir işe yönelir ve gün sonunda hiçbir işi tamamlayamadan yeni bir güne geçmiş olmanın verdiği vicdan azabıyla uykuya dalarsınız.
Üzerinde çalıştığınız iş sırasında aklınıza gelen diğer yapılması gereken işleri not alın. Zihnime güveniyorum diyorsanız başka. Ancak zihninizi daha önemli işlere odaklamak varken neden böyle ayrıntılarla doldurasınız ki. Bırakın kağıt ve kalem ya da akıllı telefon uygulamaları sizin için bu görevi yerine getirsin.
Daha iyi odaklanmanın bir yolu da zamanlayarak çalışmaktır. Buda yine planlı olmakla ilişkili aslında. Planlarınızı ayrıntılı yapın. O işe kaç dakika zaman ayıracağınızı, sonrasında kaç dakika zihninizi dinlendireceğinizi ve tekrar işe geri döneceğinizi planlayın. Etkili çalışma teknikleri ile daha iyi odaklanmak kolayca mümkün. Bu tekniklerle ilgili bloğumuzdaki diğer yazılara göz atabilirsiniz.
4) Oyalayıcılara Direnin
Günde kaç saatinizi işinize, kaç saatinizi işinize yaramayacak meşguliyetlere ayırdığınızı hiç analiz ettiniz mi? İşte size küçük bir öneri: 1 gününüzü tam ve ayrıntılı olarak yaptığınız en ufak işleri de dahil etmek üzere bir kağıda yazın ve kronometreyi çalıştırın. Ölçüm değerlerinizi de yazdığınız işlerin karşısına ekleyin. Günü tamamladıktan sonra harcadığınız zamanın ne kadarının gerekli, ne kadarının oyalayıcı işler olduğunun farkına varacaksınız. Hatta bir yüzdelik bile çıkartabilirsiniz. Bunu yapmaya üşeniyorum diyenler varsa aramızda, hiç değilse sosyal medyada ne kadar zaman harcadığını kolaylıkla inceleyebilir. En popüler sosyal medya platformlarından biri olan İnstagram’ın böyle bir özelliği var. Ayarlar>Hesap>Hareketlerin>Süre bölümünden bakarak günde kaç saat vakit harcağınızı gördüğünüzde sosyal medyanın hayatımızda kapladığı alana eminim şaşıracaksınız. Ek olarak aynı bölümde bir günde, sizin önceden belirleyeceğiniz süre kadar vakit geçirdiğinizde size uyarı verecek bir hatırlatma özelliği de mevcut. Yeterki siz isteyin.
Araştırma yapacaksınız; çay, kahve, atıştırmalık, masayı düzenleme, kağıt, kalem derken hoop bir arkadaşınız çat kapı geliyor, ya da mesaj atıyor. Hayatınızda pek çok kere bu vb. durumlarla karşı karşıya kalmışsınızdır. Bazı insanların anlamlı hedefleri yoktur ve canları sıkıldığı için sizinle laflayarak vakit doldurmak isterler. Elbette ki arkadaşların buna benzer iyilikleri arkadaşlık sorumluluğundan gelir. Ancak bu ihtiyaç kimsenin zamanını öldürmeye yol açmamalı, gerektiği kadar ve doğru zamanlamada bir araya gelinmeli. Burada ‘’hayır’’ demeyi öğrenmeniz gerekiyor. Karşı tarafı inciteceğinizi düşünmekte haklı olabilirsiniz. Ancak emin olun ki gerçek arkadaş sizin için önemli olanı sizden önce düşünecektir.
Hayat kısacık ve yapacak işleriniz çok. Bu hayatta keşfetmenizi bekleyen sayısız güzellik var. Hırslanmayın, fakat soluksuz kalmadan şu ana odaklanarak hızlanın. Sizleri sonsuzluk ufkunun maceraları bekliyor!