Erteleme davranışı için bir çoğumuzun yapmak istemediği lakin nefsine yenik düşerek bir anda bu girdabın içinde bulduğu bir davranış biçimidir diyebiliriz. Her birimizin günde 86.400 saniyesi var bu zaman dilimini anlamlı bir şekilde doldurmak da boşa geçirmek de bizim elimizde yalnızca tasarruf etme şanşımız yoktur ki nihayetinde zamanı durdurmamız mümkün değil.
Erteleme davranışının altında mükemmelliyetçiliğin getirdiği başarısızlık korkusu, motive olmayı bekleme, yeni bir sorumluluktan kaçınmak isteme gibi belli başlı nedenler yatmaktadır. Bugünün işini yarına bırakma demiş olsalarda atalarımız bir işi yapmak istemediğimiz takdirde yaratıcı yalanlar, büyük mazeretler üretme konusunda usta kesiliriz. Oysa ki yorularak dinlenmek hem bedenen hem ruhen en güzel şifa kaynağıdır. Ayrıca erteleme davranışı gerçek potansiyelimizi ortaya koymakta da büyük engeldir.
Bize her daim zarar veren bu düşünce biçiminden kurtulmanın yollarına gelirsek; bakış açımızı değiştirerek işe başlayabiliriz.
Erteleme Davranışı Kazanarak Gelecekteki Sen’e Zarar Verme
Bugün yaptığın her seçim, kazandığın her alışkanlık, yaptıkların ve de yapmaya üşendiğin her şey gelecekteki seni şekillendirmektedir. Şayet bundan 5 yıl sonra dönüp geçmişe baktığında yaptıkların için değil ertelediklerin için pişman olacaksın. Bunu her gün kendine hatırlat ve gelecekteki sen’e asla zarar verme.
Kendine Saygı Duy
İbrahim Kalın bir sohbetinde; “Anlamlı bir hayat yaşamak demek insanın belli bir hedefe doğru bir plan program çerçevesinde ilerlemesi ve o hedefi gerçekleştirmesi demektir” demişti. Her insan anlamlı bir hayat yaşamayı hak eder ama yalnızca kendisine saygısı olanlar bu yolda ertelemeyi değil işe koyulmayı, yolda olmayı, her daim gelişmeyi tercih eder. Bu yolda plan programın yanında disiplin ve istikrar da olmazsa olmaz yoldaştır.
Anlık Hazları Ortadan Kaldır
Çevremizde işimize odaklanmamızı engelleyen sosyal medya platformları, playstation gibi çok fazla etken mevcut. Tam odaklandığımız anda telefonumuza gelen bir bildirim tüm ilgi odağımızı değiştiriyor maalesef ve bu da erteleme davranışının başlangıcı oluyor. Dolayısıyla bir işe odaklanmadan önce yapacağımız ön hazırlıkların başında tüm dikkat dağıtabilecek cihazları ortadan kaldırmak, ortadan kaldırmak mümkün değilse de bildirimlerini kapamak gelmelidir.
Taktiklerden Yararlan
Zamanı verimli kullanmak, erteleme davranışından kaçınmak adına mevcut olan yöntemler var. Bunların bir kaçı pomodoro tekniği (zamanı 25 dakikalara bölmek), 3 sn kuralı (yapacağımız iş için “ertelesem mi? Zaten daha zamanımda var” sorusunu kendimize sormaya müsaade etmeden 3sn içinde harekete geçmek), eizenhower tekniği( işleri aciliyet sırasına göre planlamak) bu yöntemlerden bize uygun olanlarını uygulamakta erteleme davranışından kaçınmamızı sağlayacaktır.
Küçük Zamanları Değerlendir
Bazen çok kısa sürecek işleri nasılsa hemen biter diye yapmaktan kaçınırız ve onlarda birikerek bir süre sonra gözümüze dağ gibi görünmeye başlar. Bu defa da bitiremeyeceğim endişesi yaşamak kaçınılmaz olur. Bu işler için en doğru zaman içinde bulunduğumuz 10 dakikadır. Ertelemeden hemen yaptığımızda ne ruhen ne de bedenen yorulmayacağız.
Challenge
Kendimize belli bir süre zarfında alışkanlıklar edinmekte oldukça faydalıdır. Uzun zamandır başlamayı düşündüğünüz ama eyleme geçirmediğiniz her ne var ise başlamak için tam zamanı. Bu, günlük 10-15 dakika kitap okumak olabilir, spora başlamak olabilir, yeni bir dil öğrenmek için ilk adım olabilir, size ne iyi gelecekse kendinize meydan okuyarak ertelemeden ilk adımı atmak kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliktir ve belli bir süre sonra sizdeki değişime kendinizde inanamayacaksınız.