Harekete geçmek önemlidir. Ama daha da önemlisi hareketin sürekliliğini sağlamak. Yolun tamamına bakıp korkmamak aksine, adım adım ilerlemek yolunda. ”Sabrını geleceğe ve geçmişe sarfetmezsen, şimdiki zamana kafi gelir.” der, Said Nursi. ”Ömür bir gündür o da bugündür.”der. Mevlana. Bu yüzden bir yılda iki yüz elli gün işe gideceğini ya da haftada otuz saat ders çalışman gerektiğini düşünüp dertlenmek yerine, bulunduğun güne hatta ana odaklan. Aslında sadece içinde bulunduğun anda ders çalışman gerekiyor ya da sadece bu sabah işe gitmen gerekiyor. Çünkü daha yarın olmadı ve yarına yetişeceğin bile belirsiz.
Momo adlı kitapta çok güzel bir bölüm okumuştum. Momo’nun yaşadığı antik kentteki temizlik görevlisi şöyle der Momo’ya ”İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı. Birde bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan. Önemli olan da budur.”
Şimdi diyeceksiniz ki söylemek kolay haydi gel de uygula. Evet haklısınız uygulamak zor. Ama bilinçli hareket edersek, her anımızın aslında biricik ve geri döndürülemez olduğu bilinciyle yaşarsak ve birazda sabır eklersek işin içine çabamızın karşılığını alacağımızı düşünüyorum. Kuran-ı Kerim de buyrulduğu gibi, her insanın kaderi kendi çabasına bağlı kılınmıştır. Adım adım ilerleyerek, sabrederek, severek ya da sevmeye çalışarak yaptığımız işi, emek verirsek her gün; mutlaka bunun karşılığını alırız. Çünkü taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir.