Başarıdan bahsetmek herkese kolay geliyor. Başarının ilacının risk olduğunu hemen hemen herkes bilir peki risk almak isteyen var mı?
2014 yılında yaşanan canlı bir örneği anlatmak daha doğru olur sanırım. İlyas Yalçıntaş çoğunuz bu ismi incir şarkısıyla öğrendi. Peki risk ile ne gibi bir bağı olabilir?
2014 yılında düzenlenen X Factor yarışmasında sıra İlyaş Yalçıntaş’a geldiğinde jüri üyeleri ile geçen konuşma şu şekilde;
Armağan Çağlayan: Kaç Yaşındasınız?
İlyas Yalçıntaş: 25 yaşına giricem.
Armağan Çağlayan: Ne söyleyeceksiniz bize?
İlyas Yalçıntaş: İncir diye bir şarkı arkadaşlarımın bestesi
Armağan Çağlayan: Hiç bilinmedik bir şarkı şansınızı azaltmaz mı?Riskli değil mi?
İlyas Yalçıntaş: Evet. Bu riski göze aldım çünkü şarkının güzel olduğuna İNANIYORUM.
Armağan Çağlayan: Star dediğiniz RİSK alır diyorsunuz yani.
İlyas Yalçıntaş: Evet almalı.
Ve sonra olanlar oluyor. Müthiş bir alkış ve ona inanan prodüksiyon ekibi ile başarı kaçınılmaz oluyor. Şu an gelmiş olduğu konum ortada.
Risk hayatımızın her yerinde her kararında bulunuyor. Bunu doğru zamanlarda alırsak başarı kaçınılmaz tabi ki bunun yanında inanç çok önemli!
İnanç ile ilgili bir örnekte vermek isterim.
1950’li yıllarda İngilizlere ait bir gemide Portekiz’den alınan şaraplar İskoçya’ya götürülmektedir. İskoçya’ya vardıkları sırada şarapları boşaltmaya başlamışlardır. Gemide çalışan bir denizci son kasayı getirmek üzere soğutucu olan dolaba girdiği sırada arkadaşlarından biri işin bittiğini düşünerek kapıyı kapatır. İçerideki denizci var gücüyle bağırsa da faydası olmaz. Cebinden çıkardığı çakısıyla kapıyı açmaya uğraşır fakat çaresiz bir köşeye çekilip kolilere sarılır. Açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulunan depoda günden güne soğuğun vücudunu uyuşturduğunu yavaş yavaş öleceğini el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını ve burnunun buz gibi havada donduğunu anlatır.
Gemi başka bir limana yaklaştığında denizcilerden biri soğutucunun kapağını açtığında arkadaşının cesedi ile karşılaşır. Duvarlara çakısıyla kazıdığı acı anlarını okur.
Çünkü soğutucunun derecesi 19’dur. Şaraplar 18 derecede taşınması gerektiği için soğutucu çalıştırılmamış hatta içerinin sıcaklığı 1 derece artmıştır. Yani denizci donarak ölmemiş donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için kalp krizinden ölmüştür. (Kaynak: Bernard Werber; İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi)
Bu hikayeyi bir çok farklı şekilde okumuş olabilirsiniz kıssadan hisse ise bilinç altınızda inanç olduğu sürece her şey sizin elinizde…
Not: Görsel; Dünyaca ünlü ip cambazı Nick Wallenda ya ait Büyük Kanyon’u ip üzerinde yürüyerek geçerek adını tarihe kazıdı.
Saygılarımla…