Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin geçmiş başarısızlıklarını düşünerek artık başarılı olamayacağına inanmasıdır. Tekrar tekrar oluşan başarısızlıklar, insanların düşünce yapısının değişmesine ve kendilerine olan güvenlerinin düşmesine neden oluyor. Asıl problem kendine güvenmeme ve kontrol davranışının kendinde olmadığına inanmasından kaynaklanıyor. İnsanların düşünceleri, olayların sonuçlarına göre şekillenir. Sınavdan yüksek alan bir öğrenci, diğer sınavlarından da yüksek alacağına inanır. Çalışmayıp, notlarından düşük alan bir öğrenci ise, çalışma gereği duymaz çünkü çalışsa da düşük not alacağına inanmıştır. Öğrenilmiş çaresizliği yenmek bu yüzden zordur, çünkü kişi artık eyleme geçmeyi bırakmış, bir şeyleri değiştirmek için çaba göstermekten vazgeçmiştir. Çaba göstermediği için hayatında bir değişiklik olmaz ve aslında kendi hakkında düşündüğü başarısızlık inancını kuvvetlendirir. Bu kısır döngü kırılması zor bir süreçtir. Öğrenilmiş çaresizliği yenmek için öncelikle kişinin bunun farkında olması gerekiyor. Tabii ki sonra da bu döngüden çıkmayı istemesi.
Öğrenilmiş çaresizliği yenmenin yolları:
Kendinize güvenin:
En önemli madde kendine güven. Öğrenilmiş çaresizlik yaşan insanların çoğu kendine güvenmiyor. Kendine güvenmeyen insana , kendisine güvenirse yapabileceklerini anlatmak zordur. Sizi anlamaz, çünkü başarısız olacağından çok emindir. Bunun için kişinin kendine inanmasa bile davranışını değiştirmesi gerekir. Yukarıda örnek verdiğim: çalışmayıp düşük not alan öğrenci, inancı olmasa bile ders çalışıp sınavdan yüksek alabilir. Aldığı not karşısında ben başarabilirim diye bir düşünce oluşur. Davranış, düşünceyi etkilemeye başlamıştır. Bunun gibi insanı harekete geçiren şeyler, düşünceyi değiştirmek için çok önemli.
Kontrolün sizde olduğuna inanın :
Kontrolün ellerinde olmadığına inanan insanlar, hayatlarında değiştirmek istedikleri şeyler için çaba göstermezler, çünkü çabalarına rağmen başarısız olacaklarına inanırlar. Bunun kişilerin sorumluluk almamak için bir savunma mekanizması olarak kullandıklarını düşünüyorum. Sonuçta çaba yoksa savaş da yok , savaş yoksa sorun da yok. Bu kaçış insanı daha çok kaçmaya ve kendine olan saygı ve inancının kaybolmasına yol açıyor. Bunu fark edip yaşadıklarımızın bizim kontrolümüzde olan kısımlarının sorumluluğunu almak gerekiyor.
Eski tecrübelerinizden ders alın :
Hayatta başarılı olmak kadar başarısız olmak da var. Başarılı insanları diğer insanlardan ayıran en önemli özellikleri yaşadıkları onlarca başarısızlıklarından ders almak. Ters giden şeyleri görebilmek, eksik oldukları noktaları yakalayıp, geliştirmek. Sizde kendinize dönüp objektif bir şekilde değerlendirin nerede hata yapıyorsunuz? Bunu yaparken kendinize acımasız olmayın, bir arkadaşınıza tavsiye verir gibi şefkatle yaklaşın .
Hayata ve kendinize şans verin:
Herkes yeni bir şansı hak eder. Eminim siz de hak ediyorsunuz. Kendinizi her konuda yetersiz ve başarısız hissettiğiniz bir dönemden geçiyor olabilirsiniz. Böyle dönemleri zaman zaman herkes yaşıyor, önemli olan yılmadan pes etmeden denemek. Siz kendiniz için bir şeyler yapmaya karar verin, o kararı verdikten sonra bile iyi hissetmeye ve enerjik olmaya başlayacaksınız.
Umut etmeyi asla bırakmayın :
Ben insanların umutlarla yaşadığına inanıyorum. Nasıl bir hayatınız olursa olsun, herkesin umutları, güzel şeyler yaşayacağı ve başaracağına dair inançları var. Bu umutların bazıları gerçekleşiyor, bazen unutulup gidiyor. Önemli olan umut etmeyi asla bırakmamak. Umut etmek, bizim hayat enerjimizin yakıtı.
Yeni şeyler denemekten vazgeçmeyin:
Yeni şeyler denemeden, o işte iyi olup olmadığınızı bilemezsiniz. Çok iyi olabilirsiniz, hiç iyi de olmayabilirsiniz. Bu çok normal, herkes her işte iyi olacak diye bir kural da yok. Önemli olan, yeni şeylere başlarken o özgüvenin kişide bulunması. Başarısız dahi olsa bunu kabullenebilmesi, iyi ve güçlü yönlerinizin de olduğunu bilin ve bir konuda başarısız olmaktan korkmayın.
Size yapılan her eleştiriyi olduğu gibi kabullenmeyin:
Size yapılan eleştirileri kendi süzgecinizden geçirdikten sonra kabul edin; kabul ettikten sonra o konuda kendinizi geliştirmeye çalışın. Size sürekli ‘’ Yapamazsın, başaramazsın, o işler öyle kolay değil, daha önce de yaptın ama başaramadın.’’ diyen insanlardan uzak durun. Böyle insanlar sizin enerjinizi aşağı çekerek yapmak istediklerinizle aranıza set koymaya çalışırlar. Zaten size içtenlikle, yardım etmek isteyen insanların size olan eleştirilerini anlarsınız. Bu iki tür eleştiri türünü iyi anlamak ve değerlendirmek gerekiyor.
Yapmak istediğiniz veya elde etmek istediğiniz şeyler ile ilgili hayaller kurun:
Hayal kurmak.. Zihinde o düşüncelere tutunmak ve inanmak, yapmak istediğiniz şeyler için motivasyonunuzu arttırır. Hani derler ya her şey kafa da başlar diye. Düşünceler davranışlarımızı, davranışlarımız da düşüncelerimizi etkiliyor. O yüzden ne düşündüğünüze ne hayal ettiğinize dikkat edin. Pozitif düşündüğünüz günlerde modunuzun yüksek olduğunu ve yaşam enerjinizin arttığını hissetmişsinizdir. Bunun daha çok farkında olun, başlarda belki pozitif düşünmek sizi zorlayabilir, çünkü beyniniz hep negatif düşünmeye alışmıştır, bu bir süreç, siz düşüncelerinizi yönetmekten vazgeçmeyin. Negatif duyguların sizi ele geçirdiğini farkettiğiniz an güzel şeyler düşünmeye başlayın. Bunu kazanılması gereken bir alışkanlık gibi düşünün ve bu egzersizleri yapmaktan vazgeçmeyin.