Öz Şefkat

Öz Şefkat

Öz şefkat, kişinin kendisiyle olan pozitif ilişkisi ve kendisine karşı sağlıklı tutumu olarak tanımlanmış bir kavramdır. Sevdiğimiz insanlara karşı sevgi, anlayış, saygı, sabır gösteririz. Yani sevdiklerimize karşı şefkatli olmayı seçeriz. Peki aynı şefkat durumunu kendimiz için de gösterebiliyor muyuz?

Genellikle yapılan bir hata, algılanan bir yetersizlik, başarısızlık duygusu kişinin kendisine karşı tavrını ortaya koyduğu kritik anlardır. Bu gibi durumlarda kişi bazen kendisinin en büyük düşmanı gibi davranmakta. Kendisine en kötü eleştirileri yönelten yine kendisi olmaktadır. Üstelik bunu günlük hayatımızda çokça yapıyoruz. Hata yaptığımızda, zorlandığımızda; eleştiri yönelten, başkasıyla kıyaslatan, hatalarımızı cezalandıran, hedeflerimizden alıkoyan bir düşman içimizde her an hazırdır. İçimizdeki bu düşmana karşı en büyük silahlardan birisidir, öz- şefkat.
Kişi bu gibi durumlarda sevdiklerine gösterdiği sevgi, saygı ve anlayışı kendine de gösterebilmeli; aynı şefkatle kendisini de kucaklayabilmelidir.

Öz Şefkatin Bize Kazandıracakları
  • Mutluluk
  • Yaşamdan tatmin olmak
  • Motivasyon
  • İyi ve etkili iletişim kurmak.
  • Depresyon, kaygı ve stresten uzaklaşmak.
  • Mükemmeliyetçilikten kurtulmamıza yardımcıdır.
  • Olumsuz hayat deneyimleriyle başa çıkabilme becerisi kazandırır.
Öz Şefkat Durumunu Geliştirmek İçin;
  • Öncelikle kendimizi tanımak, onaylamak ve kendimize gereken desteği sunmalıyız.
  • Kendimizi başkaları ile kıyaslamaktan vazgeçmeliyiz.
  • Başkalarının biçtiği kalıpların dışına çıkabilmeliyiz.
  • Hatalarımızdan ders çıkarmalı ve kendimizi hatalarımızla sevmeliyiz.
  • Kendimiz için öncelikler oluşturmalıyız.
  • Motivasyonumuzu sağlam tutmalı aktif bir motivasyon hali oluşturmalıyız.

Dr. Kristin Neff’e göre öz şefkatin 3 temel ögesi vardır:

  1. Öz Sevecenlik: Bireyin kendisini her yönüyle kabul etmesi, kendisinin en yakın arkadaşı olmasıdır. Başarısızlık durumunda en yakın arkadaşına kurduğu “Üzülme! Ben senin yanındayım” cümlesini kendisi içinde kurabilmesidir. Öz sevecenlik, olumsuz hayat deneyimleri ile başa çıkma direncimizi arttırır.
  2. Ortak İnsanlık Hissiyatı: Hepimiz insanız. Çoğu birey yaşadığı her kötü olayın yalnızca kendinin başına geldiğini düşünmekte. Fakat hiç birimizin kusursuz bir hayatı yoktur ve bu kusurlar aslında insan olmanın bir gereğidir. İnsanlığın ortak bağlarını bu kusursuz olamayış oluşturur.
  3. Bilişsel Farkındalık: Birey kendine ait olumlu ve olumsuz özelliklerin farkında olmalı ve onları dengeli bir şekilde yönetebilmelidir. Hissettiklerimizi yaşamalı, acılarımızı görmezlikten gelmemeliyiz. Bu sayede kendimizi tam anlamıyla yaşayabiliriz.

Kendimize şefkat göstermeye başladığımızda benliğimizi tam anlamış olacağız…